Sıradaki içerik:

Gaziantep LoL Solo Q Turnuvası Başvuruları Başladı

e
sv

Görünce ‘Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum’ Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

avatar

admin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Görünce 'Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum' Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

Görünce 'Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum' Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

Sanat, çoğu zaman eleştirel gözle okunabilen bir şey. Bazen bir resim binlerce kelimeye, yüzlerce paragrafa bedel olabiliyor. Ünlü tablolar ilk bakışta gösterdiklerinden çok daha derin anlamlar barındırabiliyor. Ancak kimi zaman tarihsel bilgimizin yetersizliği, kimi zaman sanatçıyı tanımama gibi sebeplerle tabloların derin anlamlarını kaçırabiliyoruz. Gelin bu haberimizde meşhur tablolara ve taşıdıkları anlamlara bakalım.

İçerikte yer alan tablolar:

Christina’s World (Christina’nın Dünyası) Arnolfini Portrait (Arnolfini’nin Evlenmesi) American Gothic (Amerikan Gotiği) Girl With A Pearl Earring (İnci Küpeli Kız), Ophelia The Storm on the Sea of Galilee (Celile Denizi’nde Fırtına) Self-Portrait with Bandaged Ear (Bandajlı Kulak ile Otoportre) Guernica The Scream (Çığlık) Salvator Mundi

Christina’s World (Christina’nın Dünyası)

christina'nın dünyası

Sanatçı: Andrew Wyeth Yılı: 1948 Sergilendiği yer: New York Modern Sanat Müzesi

Christina’nın Dünyası, doğumundan 70 sene sonra dahi sanat severleri büyülemeye devam ediyor. Tabloda yerde oturur gibi duran ve yüzünü göremediğimiz kadın, sanatçı Andrew Wyeth’in komşusu ve ilham perisi olan Anna Christina Olson.

Olson’ın sanatçının ilham perisi olduğunu söylememizin sebebi, Wyeth’in üç diğer tablosunda daha kadını görmemiz. Olson gençken kaslarını etkileyen bir hastalığa yakalanmış. Bu yüzden yürüme yetisini kaybetmiş. Tekerlekli sandalye kullanmayı da reddeden kadın, tıpkı tabloda görüldüğü gibi sürünerek hareket ediyormuş.

forrest gumpu

Forrest Gump, 1993

Yazlık evinin penceresinden dışarı bakarken kimi zaman tarlalarda sürüklenen komşusunu gören Wyeth, tablonun ilhamını buradan bulmuş. Tom Hanks’in meşhur filmi Forrest Gump’ı izlediyseniz, Jenny’nin bir sahnede eve döndüğünde kendini yere atıp Olson’ın pozunu tersten verdiğini fark etmiş olabilirsiniz.

Arnolfini Portrait (Arnolfini’nin Evlenmesi)

arnolfini

Sanatçı: Jan van Eyck Yılı: 1434 Sergilendiği yer: National Gallery, Londra

Hollandalı üstat Jan van Eyck tarafından yapılan bu resimdeki şık giysili çiftin Brugge’de yaşayan varlıklı İtalyan Giovanni di Nicolao di Arnolfini ile eşi Costanza Trenta olduğu düşünülüyor. 

Evlerinde el ele tutuşmuş bu çift ve bulundukları ortam, 15. yüzyıl evlilik rollerini simgeliyor. Tahmin edeceğiniz üzere 15. yüzyıl erkeklerin işe gidip para kazandığı, kadınların sadece evle alakalı sorumluluklarla meşgul olduğu bir dönemdi. Çiftin giydiği kıyafetler de sosyal statülerini ve zenginliklerini yansıtıyor. O zamanlarda kürk, oldukça lüks bir şeydi ve yasalar sadece yüksek kesimin kullanmasına izin veriyordu.

Van Eyck, tabloya dahil ettiği küçük ama etkili detaylarla (çiftin bileklerine taktığı birbirinin aynısı altın ve gümüş bileklikler, kadının duvağının etrafındaki detaylı işlemeler, pencere kenarındaki pahalı portakallar) güçlü mesajlar veriyor. Tüm bu detaylar, çiftin sadece zengin değil aynı zamanda paralarını bu şekilde bir sanat eserine harcamaya karar verecek kadar eğitimli olduğunu gösteriyor.

American Gothic (Amerikan Gotiği)

amerikan gotiği

Sanatçı: Grant Wood Yılı: 1930 Sergilendiği yer: Şikago Sanat Enstitüsü, Şikago

Bu tabloyu daha önce görmüş olabilirsiniz çünkü en meşhur Amerikan tablolarından biri. Grant Wood bu tablonun ilhamını küçük ahşap bir çiftlik evi gördüğünde bulmuş. Uzun yıllar ilhamı Avrupa’da arayan sanatçı Grant Wood, kendisini üne kavuşturacak tablonun fikrini eve döndüğünde bulabilmiş. Amerikan Gotiği, Büyük Buhran döneminde (1929-39 yılları arasında yaşanan ve dünyanın şahit olduğu en kötü ekonomik çöküş) çiftçi olmanın nasıl bir şey olduğunu betimliyor. Yaygın kanının aksine resimdekiler karı-koca değil; baba ve kız.

Girl with a Pearl Earring (İnci Küpeli Kız)

inci küpeli kız

Sanatçı: Johannes Vermeer Yılı: 1665 Sergilendiği yer: Mauritshuis, Hague

Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosu oldukça popüler ve sıkça karşımıza çıkan tablolardan biri. Tablodaki genç kadının kim olduğuna dair net bir bilgimiz yok. Sanatçının kızı ya da sevgilisi olduğu öne sürülüyor ama kesin olarak bilinmiyor.

Aslında tabloda önemli olan kişinin kim olduğu da değil. Karanlık ve bulanık bir arka plana sahip olan tabloda ilk bakışta dikkati çeken şey modelin bakışları, ifadesi, yüz hatları. Modelin yüzünü yumuşak şekilde tasvir eden Vermeer’in figür oluşturmak için çizgilerden ziyade ışıktan faydalandığını görüyoruz. Aynı şekilde genç kadının dudaklarında ve küpesinde gördüğümüz yansımalar, farklı yüzeylerde ışığın etkilerini göstermek için yapılmış. Dolayısıyla İnci Küpeli Kız, resmedilen kişinin kimliği değil sanatçının yetkinliğini göstermesi açısından önem taşıyor.

Ophelia

ophelia

Sanatçı: Sir John Everett Millais Yılı: 1851-52 Sergilendiği yer: Tate Britain, Londra

Britanyalı ressam Sir John Everett Millais tarafından yapılan bu tablo, William Shakespeare’in Hamlet oyunundaki Ophelia karakterini Danimarka’daki bir nehirde boğulmadan önce şarkı söylerken tasvir ediyor.

Bu tablo, doğayı olduğu gibi aktarabilme konusundaki başarısı; güzelliği ve Salvador Dali, Peter Blake, John William Waterhouse gibi birçok ressamı etkilemesi açılarından önemli.

The Storm on the Sea of Galilee (Celile Denizi’nde Fırtına)

celile denizi

Sanatçı: Rembrandt van Rijn Yılı: 1633 Sergilendiği yer: Kayıp

Celile Denizi’nde Fırtına tablosu birçok açıdan ilginç bir tablo. Rembrandt’ın deniz manzarası resmettiği tek tablosu olma özelliğine sahip olan bu tablo, 1990 yılında sırra kadem bastı. Çünkü ABD’de sergilendiği Isabella Stewart Gardner Müzesi’nden çalındı. Rembrandt’ın meşhur tablosuyla birlikte 12 tane daha eser çalınmıştı. Olay, ABD tarihindeki en büyük sanat eseri hırsızlığı olarak kaydedildi.

Bu meşhur tablo, İncil’de geçen, Hz. İsa’nın Celile Denizi’nde yaşanan bir fırtınayı dindirme hikayesini kitapta anlatıldığı gibi betimliyor.

Self-Portrait with Bandaged Ear (Bandajlı Kulak ile Otoportre)

Bandajlı Kulak ile Otoportre

Sanatçı: Vincent van Gogh Yılı: 1889 Sergilendiği yer: Courtauld Galerisi, Londra

Vincent van Gogh’un kendi sol kulağını kestiğini duymuşsunuzdur. Bu tabloda da ressamın kendi stüdyosunda otoportresini betimliyor. Ancak dikkat ederseniz tabloda van Gogh’un sol kulağının değil sağ kulağının sarılı olduğunu göreceksiniz. Bu, sanatçının çizim yaparken baktığı aynadaki yansımasının tersine dönmesiyle alakalı.

Guernica

guernica

Sanatçı: Pablo Picasso Yılı: 1937 Sergilendiği yer: Kraliçe Sofia Ulusal Sanat Müzesi, Madrid

Sanat eleştirmenleri tarafından tarihin en çarpıcı savaş karşıtı tablolarından biri olarak değerlendirilen Guernica, Picasso’nun en meşhur tablololarından biri. Picasso, Guernica’yı Nazi Almanyası ve İtalyan Faşizmi’nin İspanya’daki Guernica şehrini bombalaması üzerine yaptı. Siyah, beyaz ve gri renklerle oluşturulan tablo, şiddet ve kaosun insanlara ve hayvanlara yaşattığı tarif edilmez acıyı gözler önüne seriyor.

The Scream (Çığlık)

çığlık

Sanatçı: Edvard Munch Yılı: 1893 Sergilendiği yer: Munch Müzesi, Oslo

Yaygın bilinen adıyla Çığlık tablosu, modern yaşamın yarattığı aşırı baskıya en ilkel tepkimiz olarak yorumlanır. Norveçli ressam Edvard Munch, tablonun hikayesini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bir akşam yolda yürüyordum. Bir yanımda şehir öteki yanımda fiyortlar vardı. Yorgun ve halsiz hissediyordum. Durdum ve fiyortlara doğru baktım. Güneş batarken bulutların rengi kan kırmızısına dönüyordu. O an doğanın içinden bir çığlık hissettim. Sanki o çığlığı gerçekten duymuştum. Bu resmi çizdim, bulutları da gerçek kan gibi çizdim.”

Bu meşhur tablo da 1994 yılında sergilendiği sanat galerisinden çalınmış ancak daha sonra bulunmuş. Darısı Rembrand’ın Celile Denizi’nde Fırtına tablosunun başına.

Salvator Mundi

salvator mundi

Sanatçı: Leonardo da Vinci Yılı: 1500 Sergilendiği yer: Hiçbir yer

‘Saviour of the World’ (Dünyanın Kurtarıcısı) ifadesinin Latincesi olan Salvator Mundi tablosuyla ilgili pek çok ilginç detay var. Öncelikle, tablonun 2017’de 450 milyon dolara satılarak tarihin en pahalı tablosu haline geldiğini söyleyelim. Tabloyu Leonardo da Vinci’nin yaptığı düşünülüyor ancak sanat dünyasında Salvator Mundi’nin Leonardeschi (Leonardo da Vinci etkisiyle çalışan bir grup ressam) tarafından yapıldığını düşünenlerin sayısı da azımsanamayacak kadar çok.

Tablonun 2018’de Louvre Abu Dhabi’de sergilenmeye başlanması planlanıyordu ancak açılış iptal edildi. Şu an Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’a ait olan tablonun tam olarak nerede olduğu bilinmiyor. 2019’da çıkan bir haber, Muhammed bin Selman’ın lüks yatında saklandığını ve Al-Ula’da açılacak sanat merkezi için bekletildiğini öne sürmüştü. Yine 2019’dan bir habere göre tablo İsviçre’deki bir depoda olabilir. Tabloda Hz. İsa, sağ eliyle haç işareti yapıp sol elinde Dünyanın Kurtarıcısı rolünü simgeleyen gökküreyi tutuyor.

sizlere sonteknolojiler.com farkıyla sunulmuştur

  • Site İçi Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.