Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
CoD: Black Ops Cold War Rekor Denemesi Oyun Hatasına Takıldı
Uzay ve içinde yaşadığımız Güneş Sistemi, devasa büyüklüğü ile biz insanları daima büyülüyor. Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerden kara deliklere dek insanoğlu, kendisini bu varlıklar karşısında adeta küçük ve çaresiz bir varlık gibi hissediyor. Fakat Aydınlanma Çağı bize bir şey öğretti: İnsan aklına güvendiği müddetçe hiç de ufak tefek bir varlık değildir, yeter ki bilimin ışında yürüsün ve yanılabilir olduğunu kabul etsin! İşte yanlış bildiğimiz ve acilen öğrenmemiz gereken, uzay ve Güneş Sistemi’miz hakkındaki 8 mit.
Bir gezegenin Güneş’ten uzaklığı ortalama sıcaklığını etkilemez. Merkür Güneş’e en yakın gezegen olsa da en sıcağı değildir. Merkür’ün ortalama sıcaklığı gün boyunca 420 santigrat derece kadarken, en sıcak gezegen olan Venüs’ünki 462 sangigrat dereceyi bulur.
“Ay’ın karanlık yüzü” genel olarak insanlar tarafından görülemeyen kısmına atfen kullanılan bir tümcedir. Ay ve Dünya eşzamanlı dönerler, bu nedenle uydumuzun bir yüzünü görmemekteyiz. Ancak bu, o kısmın karanlık olduğu anlamına gelmiyor. Güneş’in X-ray ışınları göremediğimiz kısma da geliyor. Yani aslında böyle karanlık bir yüzü yok.
Dünya’nın düz olduğunu söylemeyeceğiz elbette. Ancak Dünya geoid denilen, dönüş hızından dolayı zaman içerisinde “kutuplardan basık ortalardan şişkin” olan kendine has bir şekle sahiptir.
Güneş’e baktığımızda sarı, turuncu veya kırmızımsı bir renk görüyoruz. Ancak Güneş aslında beyazdır. Bir ışığın rengini belirleyen şey, onun sıcaklığı ile ilgilidir. Işık dalgaları uzadıkça, sarı-kırımızı ışık spektrumu da uzamakta ve gözümüze bu şekilde görünmektedir.
Uzayda geçen Holywood filmlerinde kaskını çıkaran astronotların kafasının şişerek patladığına dair örnekler var. Ancak esas tehlike kafasının patlaması değil; akciğerler, beyin ve kalbin dışarıdaki düşük basınçtan etkilenmesidir. Elbette kafası patlayacaktır, ancak esas ölüm sebebi organlarının iflası olacaktır.
Yanma, kimyasal bir reaksiyondur ve etrafa ışık yayar. Ancak Güneş’teki durum bundan ayrılır, çünkü buradaki olay nükleer bir reaksiyondur. Atom çekirdeklerindeki olaylar, Güneş’in etrafa enerji yaymasına neden olur.
Venüs, genellikle birçok antik kültürde Dünya’nın ikizi olarak tanımlanır. Bu da Dünya benzeri bir yer olduğuna yönelik algı yaratmaktadır. Ancak bu gezegenin yüzeyi pek de hoş bir yer değildir ve burada birçok zehirli gaz bulunmaktadır.
Sıcaklığa neden olan esas sebep Güneş’in yakınlığı değil, yörüngedeki eksen eğikliğimizdir. Yaz aylarında eksen eğikliği Güneş’e doğrudur, tam tersi durumda ise kış yaşanmaktadır. Ancak belli tarihlerde Dünya’nın Güneş’e daha yakın olduğu ve belli tarihlerde daha uzak olduğu bilgisi doğrudur.
sizlere sonteknolojiler.com farkıyla sunulmuştur
Yorum Yaz