Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
CoD: Black Ops Cold War Rekor Denemesi Oyun Hatasına Takıldı
Son 50 yıldır kimse Ay’a gidemedi. Soğuk Savaş dönemindeki çetin ABD – Rusya rekabetinin bir ürünü olan Apollo görevleri, yazdığı tarihle hala bir ilki simgeliyorlar. Her ne kadar ABD ve medya organları Apollo görevlerini bir kültür milliyetçiliğine dönüştürse de yaşananlar insanlığın başarısı olarak tarih kitaplarında anlatılır.
Özellikle bundan yarım asır önce gerçekleşen Apollo 11 görevine dek, yeryüzünde 400 binden fazla insan çalışmıştı. Her milletten, her ülkeden insanın seferberliğiydi. Evet, öncüsü ABD’nin devlet kurumu olan NASA idi. Ancak arkasında yer alan bilimsel ve teknolojik birikim, insanlık tarihi boyunca gelişmişti. 2000 yıl önce bazı ulusların taptığı o muazzam gök cismine ayak basmak, sadece uzayda değil akıllarda da bazı mesafelerin kat edilmesini sağladı.
Herhalde bugün, yolda dediniz yaşında birisi karşınıza çıkıp “Ben NASA’nın Apollo 11 görevinde kullandığı yazılımları geliştirdim” dese çok ciddiye almazsınız. Ancak o kişi Arsev Eraslan ise inanmanızda fayda var. Babası Türkiye’nin ilk uçak mühendisi Necdet Erarslan olan Arsev Bey, Türkiye’de makine mühendisliği eğitimi aldıktan sonra 1959 yılında ABD’ye gidiyor. ABD’de yüksek lisans ve doktorasını yaptıktan sonra NASA’da yazılımcı olarak çalışmaya başlıyor.
Gelelim İsmail Akbay’a. Liseyi Haydarpaşa’da okuduktan sonra üniversite eğitimi için ABD’ye giden İsmail Bey, 1956’da Tennessee Üniversitesi’nden genç bir fizik mühendisi olarak mezun oluyor. Okurken tanıştığı Dr. Wernger Von Braun, genç İsmail’i NASA’nın Marshall Uzay Merkezi’nde çalışmaya davet ediyorlar. Akbay, burada Saturn V roketinin F1 motorunu geliştiren ekibe dahil oluyor. Saturn V, Apollo görevlerinde kullanılan roketin ta kendisi oluyor.
Her iki ismin de hikayesine Apollo 11’i anbean yaşarken anlatacağız. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.
25 Mayıs 1961’de dönemin ABD Başkanı John F Kennedy, henüz 3 yıl önce kurulmuş olan devlete ait Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’ne ya da İngilizce adının kısaltmasıyla NASA’ya bir görev verir: “1970 yılına kadar mürettebatlı bir sefer ile Ay’a ulaşmalı ve Dünya’ya dönmeliyiz.”
Bu görevin arkasında Sovyetlerin uzay çalışmalarında yaşanan gelişmeler büyük etki sahibidir. Uzaya giden insan yapımı ilk uydu Sputnik-1, Sovyetler tarafından 4 yıl önce fırlatılmıştır. Ayrıca Sovyetler, pek çok devlet sırrı gibi uzay çalışmalarını da gizli kapaklı yürütmekte, başarıya ulaştıkları projeleri dünyaya duyurmaktadır. Bu durum ABD’yi köşeye sıkıştırınca, etkili bir kütle çekim alanına sahip en yakın gök cismi için yarış başlar. ABD, Ay’a Sovyetler’den önce ulaşmak zorundadır.
1967’ye kadar teorik çalışmalar tamamlanır ve 1967’den itibaren NASA, projeyi sahada uygulamaya koyulur. 13 gelişmiş testin ardından hâlâ tarihin en büyük ve en güçlü roketi olan Saturn V ilk defa uzaya gönderilir. Bu roketin motorunu tasarlayan ekipte Türk mühendis İsmail Akbay da yer alır. Apollo 1, görevi sırasında fırlatmadan hemen sonra çıkan yangın sonucunda, bütün astronotlar yaşamını yitirir:
Ağır bir ders alan NASA, Apollo 7 sistemini geliştirene kadar insanlı görev yapmaz. Sonrasında Apollo 8, 9, 10 ve 11’de aşama aşama önce insansız, sonra insanlı görevler gerçekleştirilir. Örneğin birisinde Ay’a inecek modül uzaya gönderilir, diğerinde Ay yörüngesinde duracak modül. Her bir fırlatmada bir 48 bin ton ağırlığında, 110 metre yüksekliğinde bir Saturn V roketi çöp olur.
Yapılması gereken şeyler aslıdna oldukça basittir. Ay uçuşunun ana hedefi ilk insanı Ay’a ulaştırmaktır. Ek olarak sinyallerin Dünya’ya iletilmesi için bir TV kamerası götürülecektir. Bunun haricinde güneş rüzgarlarını ölçümlemek, Ay’daki yer titreşimlerini kontrol etmek, Ay yüzeyinden örnekler toplamak gibi basit görevler için ekipmanlar da yer alacak. Tüm bunlar yüzeye inecek Eagle isimli modül içinde iki astronot ile birlikte götürülecek. Bir astronot ise bu sırada Columbia isimli modül ile Ay’ın görüngesinden görevin teknik detaylarını yürütecekti.
Modüller birbirlerine bağlı şekilde Saturn V roketinin ucuna yerleştirilecek, roket modülleri uygun açı ve hızla atmosferden çıkartıp Ay’a doğru gönderecekti. Ay’a ulaşmak ise tam bir eziyetti. Astronotlar, 4 gün boyunca modüllerin içinde Ay’a doğru sürüklenecekti. Ay yörüngesine ulaşıldığında yere inecek modül ayrılacak ve yüzeye iniş yapacaktı.
Astronotlar Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, kalabildikleri kadar Ay yüzeyinde kalacaklardı. Her şey tamamlandığında Eagle modülüne dönüş yapacaklar ve yörüngede tekrar Columbia ile birleşip motorları ateşleyeceklerdi. Dönüş yolu da gidiş kadar tehlikeli 4 günlük süreden oluşacaktı.
Görev komutanı Neil Armstrong; Eagle modülü pilotu Buzz Aldrin, Columbia modül pilotu Michael Collins, Saturn V roketinin ucunda dakikalar içerisinde uzaya ulaştılar. Modüllerin bulunduğu kapsül, yeryüzünden 114 kilometre yükseklikte 110 metre uzunluğundaki Saturn V roketinden ayrıldı.
75 saat 50 dakikada yaklaşık 396 bin kilometre yol kat eden Apollo 11 modülleri, 19 Temmuz’da Ay yörüngesinde olaştı. Yörüngede 1 gün boyunca hazırlıklarını sürdüren astronotlar, 20 Temmuz’da modülleri birbirlerinden ayırdılar. Nispeten daha küçük olan Eagle modülü, komutanın yürütüldüğü Columbia’nın gövdesinden ayrıldı. Kontrollü bir şekilde 3,5 saat boyunca alacaktı…
Saatlerdir devam eden heyecan, yerini endişeye ve korkuya bıraktı. Odadaki sessizliği bölen bir ses “Telaşa gerek yok, Neil modülü Ay’a indirebilir. Bilgisayarının bozulma ihtimaline karşı aracı manuel olarak kontrol edebilmek için 1,5 boyunca pratik yaptı” deyince herkes şaşkına döndü. Aynı ses “Ben Arsev Eraslan, NASA’da Apollo 11’in yazılım ayağında çalışıyorum” dedi. Belki de canlı yayını takip eden 1,5 milyar insanın en sakini yine Eraslan’dı.
“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım”
Buzz Aldrin, Armstrong’dan 20 dakika sonra Ay yüzeyine inmek üzere modül ayrıldı. artık Ay yüzeyinde iki insan vardı. TV yayını için getirilen kamera 30 metre uzaklığa yerleştirildi. Astronotlar, vakit kaybetmeden deneyler için getirilen düzenekleri kurmak zorundaydılar. Evlerinden, ailelerinden ve yaklaşık 4 milyar insanın yaşadığı Dünya isimli bir gezegenden, 396 bin kilometrelik uzaklıkta iki canlı merakını gidermeye çalışıyordu. Armstrong ve Aldrin, Ay yüzeyinde tam 21,5 saat geçirdiler.
Attıkları her adım kameralar tarafından naklen Dünya’ya aktarıldı. milyonlarca insan bu yayınları anlık olarak takip etti. Tekrar modüle dönerken arkalarında bıraktıkları beyaz bir çuval bulunuyordu. Bu çuvalın içerisinde 73 ülkenin şerefiye mesajları, Apollo 1 görevinde ölen astronotların külleri, Apollo 11 mürettebatı ve Richard Dixon imzalı bir plaka, NASA yöneticilerinin adlarını içeren bir disk bulunuyordu. O diskin içerisindeki imzalardan birisi de Türk mühendis İsmail Akbay’a aitti.
Armstrong ve Aldrin, Eagle modülüne yeniden giriş yaptıktan sonra 7 saatlik uyku planını uyguladı. Geriye dönmek daha zahmetliydi. Eagle modülünü Ay yüzeyinden ateşleyip yörüngede Columbia ile yeniden bir araya gelmeleri gerekecekti. Her adım başarılı bir şekilde gerçekleştirildi ve Eagle’ın yörüngee ulaşması 4 saati buldu. İşte bu birleşmeyi sağlayan bilgisayarların yazılımı da bizzat Türk mühendis Arsev Eraslan tarafından geliştirilmişti. Kendisi Armstrong, Aldrin ve Collins’in Dünya’ya geri dönmesini sağlayan dehalardan birisiydi.
21 Temmuz’da Ay yörüngesinden ayrılan modüller, Dünya’ya ya doğru hesaplamaları yapılan doğrultuda ilerlemeye başladılar. Dönüş yolculuğunun önemli bir kısmını Eraslan’ın geliştirdiği bilgisayar yazılımları üstlendi. Astronotlar, dönüş sırasında 10 saat uyudular. 22 Temmuz’dan 24 Temmuz’a kadar modüllerin içerisinden iki canlı yayın daha yapıldı.
Apollo 11 modülleri için son ve en kritik aşama Dünya atmosferine girişti. Zira en ufak bir açı hatası bile modülün binlerce dereceye ulaşıp alevler içerisinde kalmasına neden olabilirdi. Her şey tekrar yolunda gitti. Onlarca denemenin ardından alınan derslerle gerçekleştirilen Apollo 11 görevinin son aşaması, modüllerin Pasifik Okyanusu’na paraşütle iniş yapmasıyla son buldu.
Apollo 11 görevi toplamda 195 saat 18 dakika 35 saniye sürmüştü. Tarih, sadece 1 hafta içinde, belki de en büyük bilim başarısıyla süslendi. Ancak o 1 haftanın ardında binlerce yıllık merak yatıyordu. Bir zamanlar Güneş’e ve Ay’a yaratıcılık bahşeden insan aklı, artık uzayın derinliklerini keşfetmeye hazırdı.
Arsev Eraslan, Apollo görevine başarılı katkılarından sonra ABD’deki nükleer santrallerin çevreye etkisini azaltmak için bilgisayarlar programladı. Olurda insanlık tekrar Ay’a gider ve bu kez daha uzun süreler kalırsa diye yapılan Ay’da kristallerden mücevherler üretmek için yazılımlar üretti. Eraslan bugün aşina olduğumuz “3B yüz algılama teknolojisinin” mucidi oldu. Bu teknoloji günümüz akıllı telefonlarında kendisine yer buldu.
Eraslan NASA’da çalışmaya devam etti. ABD’deki üniversitelerde geleceğin astronotlarına profesör unvanı ile dersler verdi. Arsev Bey, şu anda 82 yaşında Türkiye’de yaşamına devam ediyor.
İsmail Akbay’ı ise ne yazık ki 2003 yılında ABD’nin Huntsville kentindeki evinde çıkan feci yangında kaybettik. NASA’da 12 yıl üst düzey yöneticilik olmak üzere tam 31 yıl görev yaptı. Dönem dönem Türkiye’ye gelerek gençleri uzaya yönlendirdi. 2000 yılı Haziran ayında İzmir’in Gaziemir ilçesinde yapılan Uzay Kampı Türkiye’nin açılışına katıldı, ölümüne dek bu kamptaki çalışmaları yakından takip etti. İsmail Bey, Türkiye’de “İnsanlığın Ay’a ulaşmasını sağlayan Türk köylüsü” olarak anılmıştı. Çünkü kendisi Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı Zeytinbağı köyünde doğmuş ve hayatına, her duyduğumuzda göğsümüzü kabartan hikayeler sığdırmıştı.
Ay’a ayak basan ilk insan Neil Armstrong, uzun yıllar NASA’da görev yaptıktan sonra 2012’de yaşamını yitirdi. 88 yaşındaki Michael Collins ve 89 yaşındaki Buzz Aldrin ise ABD’de yaşamına devam ediyor.
SON.
Kaynaklar: Tolga Aydoğan, NASA.
sizlere sonteknolojiler.com farkıyla sunulmuştur
Yorum Yaz