Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
CoD: Black Ops Cold War Rekor Denemesi Oyun Hatasına Takıldı
Oxfam’ın verilerine göre dünyada 2150’den fazla dolar milyarderi var. Bu insanların sahip oldukları toplam servetin miktarı, dünya nüfusunun %60’ını oluşturan 4,6 milyar insanın toplam servet miktarına eşit. Milyarderlerin dünya nüfusuna oranı gelir adaletsizliğini koyarken, onların milyarder olmalarını sağlayan sektörler de sürekli değişiyor.
2010’lu yıllarda Bill Gates, Larry Page, Mark Zuckerberg ve Elon Musk gibi ABD’li teknoloji patronlarının ağırlıkta olduğu Forbes Dünyanın En Zengin İnsanları listesinde dikkat çekici bir isim var: Fransa’da doğan ve büyüyen, milyonerlerin seçkin giyim markası Louis Vuitton’un sahibi Bernard Arnault. Peki Bernard Arnault, nasıl oldu da ABD’lerin ve teknoloji patronlarının tekelindeki bu listede yer almayı başardı?
5 Mart 1949’da Fransa’da yerel bir inşaat şirketini işleten Jean Leon Arnault’un oplu olarak dünyaya gelen Bernard, çalışkan bir öğrencilik hayatı geçirdi. Yerel bir liseyi derece ile bitirdi ve 1971’de Fransa’da dönemin en prestijli devlet üniversitelerinden birisi olarak gösterilen Ecole Polythenique’den mühendis olarak mezun oldu. Hemen ardından babasının şirketinde çalışmaya başladı.
Günümüzde, özellikle Türkiye’de en kârlı sektörlerden birisi olarak görülen inşaat sektörü, daha 70’li yıllarda Bernard için “sürdürülebilir” imkanlar sağlamıyordu. Evet, belki de ailesi yıllardır bu işle geçiniyordu, ancak yeteri kadar kârlı ve yeni vizyonlara açık bir sektör değildi. 1979’da şirketin başkanı olarak kontrolü eline alır almaz her şey değişti.
Fransa’da yönetimi ele geçiren sosyalist parti aileyi ABD’ye gitmeye zorladı. Bernard Arnault, ABD’de emlakçılık işine devam etti. 1983’te Fransa’ya döndüğünde ülkenin en köklü tekstil firmasının Boussac battığını gördü ve bu boşluğu değerlendirmek istedi, bir yatırım şirketini ikna ederek Boussac’ı satın aldı.
Christian Dior e Bon Marche markalaraslında Arnold’un satın aldığı Boussac’ın bünyesindeydi, ancak sadece Fransa’da biliniyorlardı. Arnold, şirketi satın alır almaz neredeyse bütün hisselerini sattı. Geriye sadece Christian Dior ve Le Bon Marche markaları kaldı. Asıl hikaye ise bundan sonra başladı.
Birkaç yıl boyunca Boussac’ın kâra geçmesini sağlayan Arnold, bu başarısı nedeniyle bir diğer Fransız şirketi LVMH’a yatırım yapmaya davet edildi. Günümüzün en bilinen alkol markalarından olan Guinness ile ortak bir hisseye dahil olan Arnold, 1989’da LVMH’ın hisselerinin %43,5’ine sahip olmayı başarmıştı. Bu da onu şirkette sözü geçen biri haline getirdi.
Tekstil başta olmak üzere hemen hemen her lüks giyim ve aksesuar kategorisinde prestijli markalara sahip olan Louis Vuitton, Bernard Arnault’un yönetiminde büyümeye devam etti. Yıllar içerisinde Gevency, Dior, Celine, Bvlgari, Fendi gibi markaları tüm dünyaya ulaştıran LVMH, 90’lı ve 2000’li yıllarda hızla değerlenmeye devam etti.
2010’lu yıllarda ise bu markalar milyonerlerin, sürekli kamera karşısındaki ünlülerin üzerinden hiç eksik olmamıştı. Akademi Ödülleri’nin kırmızı halılarında, dünyanın en büyük dergilerinin kapaklarında LVMH markaları boy gösteriyordu. Milyonlarca insan, bu markalardaki ürünlere sahip olmanın hayalini kuruyor, Bernard Arnault ve 160 bine yakın çalışana sahip olan LVMH, bu hayali ustaca pazarlamaya devam ediyordu.
Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve yatırımcı Warren Buffet dışında neredeyse tamamı 50 yaşının altındaki ABD’li teknoloji patronlarının ele geçirdiği dünyanın en zengin insanları listesinin zirvesinde, artık eski toprak Bernard Arnault vardı. Görkemli markalarla piyasa değeri 321 milyar euroya ulaşan LVMH’ın hisseleri tavan yapınca kendisi ve ailesinin payı 187 milyar dolara ulaştı.
Zirvenin son yıllardaki müdavimi, Amazon kurucusu Jeff Bezos ile arasında sadece 1 milyar fark olan Bernard Arnault, dünyanın büyük bir kısmının ulaşamadığı, ulaşan sayılı zenginlerin de itibar satın aldığı markaları ile artık kısa süreliğine zirveyi gördü, kapital teknoloji şirketlerinin tekelini kırdı.
sizlere sonteknolojiler.com farkıyla sunulmuştur
Yorum Yaz