Sıradaki içerik:

Gaziantep LoL Solo Q Turnuvası Başvuruları Başladı

e
sv

Godzilla vs Kong Eleştirisi: Şahane Bir Görsel Şölen, Akıl Tutulması Yaşatan Sahneler ve Oyuk Dünya Teorisi

avatar

admin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Godzilla vs Kong Eleştirisi: Şahane Bir Görsel Şölen, Akıl Tutulması Yaşatan Sahneler ve Oyuk Dünya Teorisi

Godzilla vs Kong Eleştirisi: Şahane Bir Görsel Şölen, Akıl Tutulması Yaşatan Sahneler ve Oyuk Dünya Teorisi

Godzilla ve King Kong; belki de sinema tarihinin en yaşlı, en sevilen ve en tanınan karakterleri. Birbirlerinden farklı hikayelere sahip bu iki efsane karakterin bir araya geldiği bir ortak evren fikri ise haberlerin gelmeye başladığı dönemden beri hepimizi hayli heyecanlandırdı. Bu iki dev titanı bir araya getiren MonsterVerse evrenin temelleri, ilk olarak 2014 yapımı Godzilla ile atıldı. Ardından gelen Kong: Skull Island ve Godzilla: King of the Monsters ile giderek büyüyen bu evren nihayet Godzilla vs. Kong ile bize gerçek bir ortak evren olduğunu gösterdi.

Uzun zaman boyunca merakla beklenen ve yayınlanan görsellerle, fragmanlarla beklentiyi epey yükselten film, aynı anda hem HBO Max’te hem de sinemalarda izleyicileri ile buluştu. Peki film bekleneni verdi mi? Beğendik mi? Bir de filmin odak noktasında duran konulardan biri olan oyuk dünya teorisi var tabii. Bunların her birine kendi gözümden bazı yanıtlar arayacağım bu yazının devamında biraz spoiler olduğunu söylemem gerekir. Eğer filmi henüz izlemediyseniz, yazının devamında göreceğiniz bazı detaylar canınızı sıkabilir. Gerçi, filmin sonunu da hepimiz fark etmeden öğrenmiştik zaten ama, sağlık olsun. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan başlayalım.

Olmazsa olmazımız kötü bir dev şirket, sebepsiz kuduran bir Godzilla, ‘iyi kalpli insanların elinde maymun olmuş(!)’ bir King Kong:

Godzilla

Filmimiz ilk sahneden itibaren bize yaşanacak kaosun sinyallerini durmadan veriyor. Çok da hayırlı işler yapmadıkları başından itibaren gözümüze sokulan Apex Cybernetics’ten burnumuza kötü kokular geliyor, fakat ne olduğunu bir süre anlayamıyoruz. Bu arada Godzilla durduk yere kudurup insanlara ve Apex Cybernetics’in bir tesisine saldırıyor. Tabii ki bu ‘manasız saldırıların’ ardından büyük bir kaos ortamı oluşuyor ve herkes kara kara Godzilla’dan nasıl kurtulacağını düşünmeye başlıyor. 

Bu arada King Kong ise iyi kalpli bilim insanlarınca kapatıldığı sahte Kafatası Adası’nda bir illüzyonun içerisinde yaşıyor. Onu korumak için kafeslemeyi seçmiş bilim insanlarımız ve Kong’un sevgili empatı minik kız, bu durumdan giderek rahatsız olmaya başlayan Kong’u başka nasıl koruyabileceklerini tartışmaya başlıyorlar.

Godzilla Walter Simmons

Bir yandan da Godzilla’yı yenme planlarının bir parçası olarak gezegenimizin merkezindeki başka bir dünyadan, bu dünyaya yapılacak ziyaret ile Godzilla’ya karşı çıkacak enerjiyi sağlamaktan bahsediliyor. Bu dahiyane fikir ise tahmin edeceğiniz üzere Apex Cybernetics’in şeytani patronundan çıkıyor. Üstelik bu beyefendi, ömrünü bilime adamış, fakat kıyıda köşede kalmış acı dolu bir bilim insanını da hemen etkiliyor, sebep de belli; insanlığı kurtarmak!

Tüm bunlar aşırı hızda yaşanırken bir de karşımıza podcastleriyle gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan Apex Cybernetics çalışanı bir ‘komplo teorisyeni‘, onun yayınlarını dinleyen, ‘Godzilla bunları yapacak canavar değil‘ diye diye dolanan ve bir önceki Godzilla filminden de canavarımız ile bir geçmişi bulunan Madison ve onun ‘komik arkadaşı’ çıkıyor. Bu üçlü de bir araya gelip Godzilla’nın neden delirip sağa sola saldırmaya başladığını araştırmaya başlıyor.Biz de heyecanla acaba bu hikayeler hangi noktada kesişecek diye izlemeye devam ediyoruz. 

King Kong’u ezeli düşmanı Godzilla’dan korumaya çalışırken gemi ile seyahat ettirmek: Harika bir fikir!

King Kong

Filme dair beni rahatsız eden ilk detaylardan biri, King Kong’un oyuk dünyanın girişine doğru çıktığı yolculukta uzunca bir süre gemi ile seyahat etmesi oldu. Dev bir titanı suların altında gezinen ezeli rakibinden korumak için yıllarca uğraşan, bu uğurda onu sahte bir adaya hapseden ve nihayetinde de yine onu korumak için ait olduğuna inandıkları oyuk dünyaya götüren bu dahi ekip, resmen zavallı Kong’u dev bir gemide zincirleyip yola çıktı.

Sonra olaylar alevlenip Godzilla karşılarına geçip Kong’u bir güzel benzetip ağızlarının payını verince, çözüm olarak filodaki bütün gemilerin motorlarını durdurup Godzilla’yı kandırdılar. Vay be! Gerçekten mi?

Godzilla vs Kong

Hadi buna tamam diyelim, Kong baygın şekilde yatarken Godzilla onun işini bitirdiğine inanmış olsun ve motorlar da durunca ‘Hehe yendim hepsini‘ deyip yoluna devam etsin. Peki sonrasında Kong’u ‘uçurarak’ götürebileceklerini fark edip başından beri saçma olan gemi yolculuğundan vazgeçip bir anda Kong’u helikopterlerin altında sallandıra sallandıra varış noktasına doğru çıktıkları harika yolculuğa ne demeli?

Yani bu bana şöyle geliyor; biz bu iki titanın ilk karşılaşması nasıl olsun tam kestiremedik, denizde başlatalım dedik. Sonra da ‘Aaa biz bunu uçurabiliriz aslında‘ deyip Kong’u kurtardık ki mevzu başlamadan bitmesin. Ne diyelim, öyle olsun.

Yazık değil mi bu titanlara?

Godzilla vs kong

Filme dair rahatsız olduğum bir diğer nokta ise koca şehirlere kaos getirecek kadar güçlü bu iki titanın içine düştükleri durumların mantıksızlığı. İlk olarak King Kong’u ele alalım. Dev gibi, yaşayan en güçlü iki canlıdan biri olduğunu bildiğimiz bir titan ile karşı karşıyayız. Fakat artık nasıl olmuşsa bu zavallı bizim korumamıza mahkum hale gelmiş, takmışız kelepçeleri, kapatmışız bir oyun parkının içine.

Yani tamam evet biliyorum bu biraz da King Kong’un hikayesinin olayı zaten ama ben bu filmde Kong’u ‘Bunu kaçıralım biz Godzilla’dan, aman bir şey olmasın‘ şeklinde görmektense daha asi ve güçlü bir imaj olarak görmeyi tercih ederdim. Bu efsane titanın böylesine heyecanla beklenen bir karşılaşmanın yaşanacağı filmde biraz da o yönünü görmek iyi olabilirdi.

godzilla vs kong

Bir de Kong’u himayesi altına alan sevgili bilim insanı hanımefendi durmadan ‘Kimse Kong’a boyun eğdiremez‘ tadında söylemlerde bulunurken bir yandan da zavallıcığı köşe bucak kaçırması ayrı saçmaydı bana kalırsa.

Godzilla tarafında ise çok daha üzücü bir durum var. Filmin isminde adı geçmese bir yan karakter sanabileceğimiz şekilde verilmiş hikayesi. Sıfır derinlik. Kong’la dünyanın merkezine yolculuk ederken zavallı Godzilla’nın sadece yüzgeçlerini gördük resmen filmin yüzde 80’inde. Geri kalan yüzde 20’sinde de zaten Kong ile dövüşüyorlardı. Eeee, bu zavallıcığın suçu neydi de onun da hikayesini derinleştirecek bir iki sahne katmadınız? Tamam belki Kong ile kurduğumuz empatiyi hiçbir zaman Godzilla ile kuramadık, o zaten her zaman iş bitirici cool bir karakter olarak çıktı karşımıza ama, afişinde ismi yazan bir filmde bu kadar az görünmesi bence üzücü bir detaydı.

Bu insanlar ne yaptı şimdi?

Godzilla vs. Kong Madison

Şimdiye kadar bahsettiklerim filmde beni rahatsız eden detaylardı. Her biri için kişisel birer görüş demek mümkün. Fakat burada değineceğim kısım, sanıyorum ki filmi izleyen pek çok kişi için aynı hissettirmiştir.  Filmde temelde 3 farklı insan grubunun hikayesini izliyoruz. Kong ile yola çıkanlar, Komplocu – Madison ve komik çocuk üçlüsü, bir de şeytani zenginimiz ile onun mistik bir başka zengin arkadaşı.

Bu üç grubun filmde karşımıza çıktığı neredeyse tüm sahneler benim için klişe diyaloglarla ve mantıksızlıklarla doluydu. Madison ve ekibi ne olduğunu bile anlamadan bir anda kendilerini ABD’den Japonya’ya gitmiş buldular, üstelik bunu yaparken dünyanın en büyük şirketinin gizli yaratıklarını taşıdığı gizli yeraltı yolculuk sistemini kullandılar ve mucizevi bir şekilde son ana kadar kimsenin ruhu duymadı.

godzilla vs kong

Kong’la yola çıkan aşırı zeki bilim insanları zaten gemide Godzilla saldırdığında Kong’un zincirlerini açmadıkları andan itibaren benim için bitmişti. Diğer zengin ve şeytani ikili ise zaten klişe birkaç sloganvari cümle dışında, filme en çok etki eden olayın kaynakları olmasına rağmen hiç anlatılmadılar.

Tabii ki burada, izlediğimiz filmin iki titanın savaşını konu edinen bir film olmasını göz ardı etmemek lazım, belki böyle bakınca insanların hikayesinin detaylandırılması çok da gerekli görülmeyebilir ama bana kalırsa mevzunun bir yandan da ‘insanlığı kurtarmak’ üzerine kurulduğu bir hikayede daha derin insan hikayeleri görmek filmi çok daha ileriye taşıyacak bir detay olurdu. En azından filmin kötü karakterinin hikayesi bari biraz daha derin olsaydı, ama olmamış, olsun…

MechaGodzilla biraz oldu bittiye gelmemiş mi?

mechagodzilla

Filmin kırılma noktası olan önemli karakterlerden biri şüphesiz MechaGodzilla’ydı. Sonuçta filmi Godzilla ve Kong için barış içinde bitiren de oydu, aslında bütün bu kaosun yaşanmasına sebep olan da. 

Filmin temelinde bu kadar önemli bir yere sahip olan bir karakterin resmen bir kısa devre ve birkaç darbe sonrası helak olması bana kalırsa biraz oldu bittiye getirmek oldu. O kadar oyuk dünyanın merkezine gittik, sırf MechaGodzilla’yı hayata getirebilmek için ne oyunlar döndü, sonra hop, bir de baktık ki 5 dakikalık görsel şölen sonrası karakterimiz ölmüş. 

Ayrıca bir de, ben mi anlamadım yoksa gerçekten anlatılamadı mı emin olmadığım için çok eleştirmek istemiyorum ama, oyuk dünyadan aşırı hızlı bir şekilde aktarılan şey neydi de biz onla MechaGodzilla’yı hayata getirdik, bu notkada da bence filmin hem oyuk dünyayı hem de MechaGodziila’ya hayat veren şeyi daha fazla anlatması gerekirdi.

Oyuk dünya var bir de tabii, nedir bu oyuk dünya?

Oyuk dünya teorisi

Oyuk dünya teorisi, hikayesi oldukça eskilere dayanan bir teori. Buna göre gezegenimizin belli bölgelerinde, örneğin kutuplarda bulunan geçitler ile yeraltına gidiliyor ve burada, Dünya’nın merkezinde bulunan bir başka dünya var. Bu dünyaya ‘Agarta’ adı verilmiş ve yine hikayelere göre Agarta’nın ısı ve ışık kaynağı ise gezegenimizin merkezindeki çekirdek.

Tabii ki bu noktada farklı kültürlerin mitlerinde farklı anlatılar da var. Bu yeraltı dünyasında iyi ve kötü iki farklı medeniyetin olduğu, uzaylılardan kaçan insanların yeraltı dünyasını keşfedip buraya sığındığı, bu yeraltı dünyasında dinozorlardan mamutlara soyu tükenmiş bazı canlıların yaşadığı gibi pek çok hikaye, nihayetinde bugün oyuk dünya teorisi dediğimiz miti oluşturuyor.

oyuk dünya

Bu teori, ‘bilimsel’ bazı verilerle de desteklenmeye çalışılıyor ve hatta günümüzde hala bu teorinin doğruluğunu savunanlar var. Ancak tabii ki oldukça net bir şekilde; oyuk dünya teorisini destekleyen tek bir bilimsel veri bile aslında bulunmuyor.

Teorinin bilimsel olduğuna yönelik söylemlerin temelinde Halley kuyruklu yıldızının isim babası Edmond Halley’in 1697 yılında kaleme aldığı bir çalışması yer alıyor. Tamamen iddialar ve ihtimaller üzerine kurulu bu çalışma, döneminde ilgi görmüyor, sonrasında Halley de bu konuda farklı bir çalışma yapmıyor. Üstelik sonrasında aradan geçen yüzlerce yıl boyunca yapılan pek çok bilimsel araştırma, Dünya’nın yapısını son derece net bir şekilde ortaya koyuyor.

Filmde de oyuk dünya bu hikayeler üzerine kurulu:

Godzilla Hollow Earth

Kong’un yolculuğa çıkmasının sebebi filmimizde bu oyuk yeraltı dünyasına varmak. Çünkü yeraltındaki bu dünya, güya Kong’un atalarının dedelerinin memleketi. Tıpkı mitlerde olduğu gibi, kutuplarda bulunan geçitler ile gidiliyor yine oyuk dünyaya. Ve vardığımızda gerçekten de dinozor gibi türlü canlıları ve biraz da fantastik tipli yaratıkları görüyoruz bolca. 

Bu konuda film yayınlandıktan sonra özellikle Elon Musk’ın ‘madem yeraltındalar nasıl ortalık aydınlık‘ gibi zekice bir soru yöneltmesiyle gündeme gelen oyuk dünyanın aydınlık olmasında aslında bir sakınca yok bana kalırsa. Çünkü malum, gezegenimizin çekirdeği bu dünya için ısı ve ışık kaynağı. Yani, her şey tamam ama aydınlık olması mı problem? diye sormadan edemiyor insan.

Sonuç olarak…

Yazı boyunca daha çok filmde beni rahatsız eden noktalara odaklandım ama bitiririken eklemek isterim ki film için ‘kötüydü’ diyemem. Beklentiye bağlı olarak değişse de nihayetinde iki efsane karakterin gayet başarılı görsel efektlerle süslenmiş savaşıydı bu film ve bu açıdan baktığımızda da tabii ki izlerken keyif veriyor.

Sırf bu iki karakteri aynı evrende buluşturmuş olması bile heyecan verici olduğu için, son cümlelerim biraz pozitif olsun istedim. Siz de yorumlarda filmle ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın, görüşmek üzere!

sizlere sonteknolojiler.com farkıyla sunulmuştur

  • Site İçi Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.